Başlarken

Etiler Soroptimist Kulübü İş ve Meslek Kadınları Derneği olarak toplumsal cinsiyet farkındalığına ilişkin çalışmalarımız, İstanbul Kalkınma Ajansı hibe programı desteğiyle 2015 yılında hayata geçirdiğimiz, kısaca KİMİM olarak adlandırdığımız Kadınlar İçin Meslek ve İş Merkezi projesi sırasında yaygınlaştı. O dönemde SAGE-İşte Eşitlik Projesi’nin tohumlarını attığımızın farkında olmaksızın, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Birimi’nden dernekçe eğitici eğitimi aldık, ardından KİMİM projesi kapsamında düzenlenen toplumsal cinsiyet eğitimleri sırasında farklı kesimlerde cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalığın artırılmasına katkıda bulunabileceğimizi saptadık. KİMİM projesi bittikten sonra da çalışmalarımızı sürdürdük ve hem Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu (TSKF) bursiyerlerine farklı bölgelerde eğitimler verdik, hem de farklı dernekler ile ortaklaşa etkinlikler düzenledik.

Çalışmalarımızın yarattığı etki bizi çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanmaya yöneltti. KİMİM projesi ile Avrupa Soroptimist Federasyonu “Educate to Lead” Büyük Ödülü’ne layık bulunduğumuz 2017 Temmuz ayında Soroptimists Advocate Gender Equality (SAGE) in Work-İşte Eşitlik projesini olgunlaştırdık ve Ağustos ayında AB Yerel STK’lar Hibe Fonu’na başvurduk.

Derneğimizin 30. kuruluş yılını kutladığımız 2018 yılı boyunca kadınların iş yaşamında maruz kaldığı eşitsizlikleri hedefimize aldık. SAGE-İşte Eşitlik projesinin adeta temelini attık, ön hazırlıklar niteliğinde bir dizi etkinlik planlayıp, uyguladık. Şubat ayında sunduğumuz nihai projemizin 800 başvuru arasından seçilen 38 proje arasında yer alarak, hibeye hak kazandığını Kasım ayında öğrenmek 30. yıldönümümüz için muazzam bir hediye oldu.

İşte Eşitlik projesi 2 Ocak 2019 tarihi itibariyle hayata geçirilmiştir.

Proje Onayı

Türkiye’de ve Dünyada Cinsiyet Eşitliği

Cinsiyet eşitliği temel bir insan hakkı olduğu halde, bugün dünyanın her köşesinde kadınlara yönelik ayrımcı, cinsiyetçi politika ve uygulamalar hala sürüyor. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında sayılan toplumsal cinsiyet eşitliği ile işte, siyasette ve sosyal hayatta, her türlü karar mekanizmasında 2030 yılında eşitlik hedefleniyor ve dünyanın yarısını oluşturan kadınlar bu hedefe önümüzdeki on yılda ulaşılabileceğine inanmak istiyor.

Kadınlarla erkekler arasındaki orantısız fark ya da eşitsizlikleri ifade eden cinsiyet eşitsizliği, cinsiyet açığı veya uçurumu olarak da adlandırılıyor. Eğitime erişimde, iş hayatına katılımda, politik ve ekonomik karar alma pozisyonlarında yer almada geniş ve derin biçimde kendini gösteren eşitsizliklerin giderilmesi için kadınlar ve erkeklerin toplum içinde eşit hak ve fırsatlara sahip olmaları, bunları eşit biçimde kullanabilmeleri, dolayısıyla toplum tarafından eşit muamele görmeleri gerekiyor.

Kadınların ülkelerinin ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel hayatlarına erkeklerle eşit düzeyde katılma imkânlarının olmaması toplumun refah düzeyinin de düşük düzeylerde kalmasına sebep oluyor. Bir başka deyişle, cinsiyet eşitliği yalnızca kadınların değil toplumun tüm üyelerinin kazanımlarını etkiliyor, sosyal ve ekonomik gelişime katkı sunuyor. Eşitliğe ilişkin bireylerde ve toplumda farkındalığın artırılması eşitsizliğin azaltılması yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.

Cinsiyet eşitliği/eşitsizliği bir dizi istatistik kullanılarak oluşturulan ortak parametrelerle ölçülüyor. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, çalışma yaşamına ve politikaya katılımda kadınlar ve erkeklerin eşitliği istatistiklerle sorgulanıyor. Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği İndeksi, Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü (EIGE) Cinsiyet Eşitliği İndeksi, OECD Sosyal Kurumlar ve Cinsiyet Eşitliği SIGI İndeksi ve BM Kalkınma Programı (UNDP) Cinsiyet Eşitsizliği İndeksi en sık başvurulan kaynaklar olarak öne çıkıyor. Küresel olarak bakıldığında, tam eşitliğe ulaşmak için 100 yıl daha beklemek gerektiği belirtilirken, kadınların ekonomik ve siyasal karar alma mekanizmalarında eksik temsili toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en temel göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği İndeksi’nde 153 ülke arasında 130. sırada bulunuyor. 123 ülkeyi kapsayan OECD 2019 SIGI İndeksi’nin ise 60. sırasındayız. Öte yandan AB üyesi 28 ülkenin sıralandığı EIGE 2019 Cinsiyet Eşitliği İndeksi kapsamında aday ülke olduğumuzdan sonucumuz resmi olarak açıklanmıyor.

Ülkemizi de kapsayan en yeni veri olan 2020 Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği İndeksi eğitim, sağlık, ekonomik katılım ve politik güç olmak üzere 4 ana bölümden oluşuyor ve ülkeleri 0 (eşitsizlik) ila 1 (eşitlik) arasında puanlıyor. Listenin ilk sırasındaki İzlanda 0,877 puanla tam eşitlik için atılması gereken 100 adımdan 88’ini atmışken, ülkemizin 63,5 adımda kaldığını görüyoruz. Ülkemizin durumuna alt bölümler bazında baktığımızda, çalışma hayatına katılan kadınların ve son yıllardaki artışlara rağmen hem yerel hem ulusal düzeyde kadın siyasetçilerin oranlarının çok düşük olması sonucunda 153 ülke arasında ekonomik katılım açısından 0,478 puanla 136., politik güç bakımından ise 0,124 puanla 109. sırada olduğumuz görülüyor.

Cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla hangi alanlara odaklanmalıyız? Çalışma yaşamına ilişkin eşitlik ölçülürken, kadınların işgücüne katılım ve istihdam oranları, uygun çalışma koşullarına erişimde, terfide (kamuda ve özel sektörde çalışan kadınların oranı, üst düzey yönetici olan kadınların oranı, teknik bilgi, beceri ve uzmanlık gerektiren işlerde kadınların oranı) ve kazançlarda eşitlik (finansal kaynaklara eşit erişim, eşit işe eşit ücret alınması) ile kilit karar alma noktalarında bulunma (tepe yönetimde bulunan, CEO veya YK üyesi olan, Merkez Bankası ve bankalarda kilit karar alma noktalarında bulunan kadınların oranı) düzeyleri hesaplanıyor.

Ayrıca gelir eşitsizlikleri ile yoksulluk giderek kadınlar üzerinde yoğunlaştığı için, en yüksek ve en düşük gelir dilimlerindeki ve yoksulluk riski taşımayan nüfustaki cinsiyet dağılımı da bazı indekslerin hesaplanmasında dikkate alınıyor.

Kadınların erkek egemen alanlardaki varlıklarının artışı kurumsal uygulamalara farklı bir bakış açısı getirerek toplumda olumlu değişimler oluşturma potansiyeli taşıdığı için, siyasi temsil oranları kadınların karar mekanizmalarındaki güçlerinin göstergelerinden biri olarak görülüyor. Siyasi temsilde eşitlik puanı hesaplanırken üst düzeyden başlayarak başkanlık, başbakanlık, bakanlık, milletvekilliği, belediye başkanlığı, parti başkanlığı, parti yönetim organı üyeliği; MKYK, il ve ilçe başkanlığı, muhtarlık düzeyinde kadınların oranı ve son 50 yılda ülkenin kaç yıl boyunca bir kadın tarafından yönetildiğine bakılıyor.

EIGE İndeksi’nde ise kadınların ve erkeklerin zamanı nasıl geçirdiği/kullanabildiği, bakım işlerine (aile, çocuk, yaşlı, ev, hayvan, bitki) ve sosyal etkinliklere (sportif, kültürel etkinlikler, dinlence/eğlence ile gönüllülük ve toplum hizmetleri, yardımseverlik ve hayır işleri) ne kadar zaman ayırabildiğine ilişkin istatistikler de hesaba katılıyor. Kadınların hem işte hem evde çalışırken iş-özel yaşam dengesini kurup kuramadıkları da sorgulanıyor. Kadınlara yönelik şiddet ise tüm eşitsizliklerin kesişim kümesi olarak değerlendiriliyor.

SAGE-İşte Eşitlik projesi ile bu sorun alanlarının tamamını kapsamamız mümkün olmadığı için, ülkemizin 2006 yılından bugüne Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği İndeksi genel sıralamasındaki ve ekonomik katılım sıralamasındaki yerini ve puanlarını değerlendirerek (Tablo 1), son 20 sırasından yukarı çıkamadığımız ekonomik katılım alanına, kadınların iş hayatındaki sorunlarına odaklanmayı tercih ettik.


Genel Sıralama Ekonomik Katılım Açısından Sıra
Yıl Ülke Sayısı Sıra Puan Sıra Puan
2006 115 105 0.585 106 0.434
2007 128 121 0.577 118 0.431
2008 130 123 0.535 124 0.413
2009 134 129 0.583 130 0.400
2010 134 126 0.588 131 0.386
2011 135 122 0.595 132 0.389
2012 135 124 0.602 129 0.414
2013 136 120 0.608 127 0.427
2014 142 125 0.618 125 0.453
2015 145 130 0.624 131 0.459
2016 144 130 0.623 129 0.464
2017 144 131 0.625 128 0.471
2018 149 130 0.628 131 0.466
2020 153 130 0.635 136 0.478
Kaynak: WEF, Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2006-2020 raporlarından derlenmiştir, 2019 yılı Kasım ayında yayınlanan ve 2019 yılı verilerine dayanılarak oluşturulan son indeks 2020 raporu olarak adlandırılmıştır.

İş yaşamında eşitliğe ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019 verileri yolun uzun olduğunun altını çiziyor. Kadın istihdamını destekleyen kararlı sosyal politikaların eksikliği de eşitsizlikleri katmerlendiriyor. 2018 yılı itibariyle istihdam edilen kadınların oranı %28,9. Kadınlar eğitim düzeyleri arttıkça iş gücüne daha fazla katılıyorlar. Okur yazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı %15,9, lise altı eğitimli kadınların %27,7 ve lise mezunu kadınların oranı %34,3. Yüksek öğretim mezunu kadınlarda bu oran %72,7’ye kadar yükseliyor. Ancak kadınların yalnızca %14,5’i üniversite mezunu.

Toplumsal cinsiyet kalıp yargıları nedeniyle çocuk, ebeveyn veya yaşlı bakımının kadınların sorumluluğunda görülmesi, kadınların yetersiz eğitim seviyesi, düşük ücretler, işe alımlarda cinsiyete dayalı ayrımcılık, terfi eşitsizlikleri gibi bir dizi ekonomik ve sosyal etmen kadınların iş gücüne katılımı önünde engel oluşturuyor. TÜİK’in Hane Halkı İş Gücü Anketi sonuçlarına göre kadınların iş gücüne dâhil olamama nedenlerinin başında %55,3 ile ev işleri olma geliyor.

Kadın dostu çalışma alanlarından biri kabul edilen akademik ortamda bile eşit başlanan yarış yıllar içinde erkekler lehine dönüyor. 2017-2018 döneminde, araştırma görevlisi kadrolarının yarısı (%50,2), doçentlerin %38,8’i, profesörlerin %31,2’si, yönetici pozisyonunun ise yalnızca %17,3’ü kadınlardan oluşuyor.

Süregiden sorunlara bakıldığında mevcut yasal altyapının cinsiyet eşitliğini sağlamak için yeterli olup olmadığı sorusu akla geliyor. Oysa Türkiye’de Anayasa cinsiyet eşitliğini güvence altına alıyor. Kökleri Osmanlı’ya dek uzanan kadın hareketinin 1980’lerde ivme kazanması ve 2000’lerde Medeni Kanun, Ceza Kanunu ve ilgili yasalarda değişiklikler yapılarak AB normlarına uyumlu hale getirilmesi cinsiyet eşitliği adına olumlu bir zemin oluşturdu. 1985’te Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) kabul edildi. 2011’de İstanbul’da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi olarak anılan, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke Türkiye oldu, sözleşme 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girdi.

Öte yandan CEDAW Komitesi 2016 yılında Türkiye’ye, kadınların yerel ve ulusal düzeyde eşit ve tam siyasi temsilini sağlayacak önlemleri almasını, eğitim, iş gücü piyasası veya dezavantajlı olduğu tüm alanlarda, eşitliği bir an önce sağlayabilecek geçici özel önlemler uygulamasını tavsiye etti.

Bu sözleşmeler ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ilişkin 5 numaralı Sürdürülebilir Kalkınma Amacı değişim adına önemli bir motivasyon yaratsa da, yasa ve düzenlemelerin kağıt üstünde kalması tehlikesi ile baş etmek için geniş kitlelerin toplumsal cinsiyet kavramı hakkında daha fazla bilgi edinmeleri de gerekir mi? Daha eşit, daha barışçıl, müreffeh ve sürdürülebilir bir dünya hayali eşitliğe ilişkin farkındalığın artması ve toplumun cinsiyet eşitsizliğini giderecek adımları atmaya ikna olması ile gerçekleşebilir mi? Kalıp yargılarda değişim sağlanabilir mi? Soruna kökten bir çözüm bulunabilir mi? Derneğimizi SAGE-İşte Eşitlik projesini geliştirmeye sevk eden kök sorular bunlardı.


Sage-İşte Eşitlik Projesi

Sivil Toplum Sektörü, Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Mali Yardım Aracının (IPA II) 2014-2020 yıllarını kapsayan ikinci döneminde ayrı bir sektör olarak tanımlandı. Bu kapsamda sivil toplum sektörü altında uygulanacak projelerin programlanması ve izlenmesi çalışmalarını yürütecek lider kurum olarak T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı yetkilendirildi. Sivil Toplum Destek Programı STK’ların karar alma mekanizmalarına katılımlarını; iletişim, idari ve savunuculuk becerilerinin geliştirilmesini destekliyor. Programın dört ayrı bileşeninden biri de Yerel STK’lar Hibe Programı.

Yerel STK’lar Hibe Programı çerçevesinde desteklenen projelerden biri de SAGE-İşte Eşitlik projesi oldu. Hibe sözleşmesi 23 Kasım 2018 tarihinde Ankara’da imzalandı ve proje 2 Ocak 2019 itibari ile uygulanmaya başladı.

Etiler Soroptimist Kulübü İş ve Meslek Kadınları Derneği’nin bağlı bulunduğu Soroptimist International’ın 2019 yılı sloganı “Road to Equality” olarak belirlendiğinden dünya soroptimistleri “Eşitlik Yolu”nda yürümeye başlamıştı. Avrupa Soroptimist Federasyonu (SIE) “We Stand Up for Women” sloganı ile kadın dayanışmasına vurgu yapıyordu. TSKF “Birlikte Başaracağız” diyordu. Bizim sloganımız da büyük bir uyumla “İşte Eşitlik” oldu.


Projenin Temel Hedefi

SAGE-İşte Eşitlik projesi çalışma yaşamında cinsiyet eşitliğinin neden gerektiğine ilişkin farkındalığı pekiştirmeyi; istihdama katılım, eşit işe eşit ücret, eşit terfi imkanları ve karar mekanizmalarında eşit temsil konularını önceleyerek farklı sorun alanlarının daha iyi anlaşılmasına ve olası çözümlerin geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Ayrıca proje çıktılarının Türkiye’de kadınların ekonomik hayata katılımlarındaki eşitsizliğin giderilmesi açısından olumlu etki yaratacak bir adım oluşturmasını umut ediyor.

Bizim gençlerde yaratmak istediğimiz duygu kadın önderliğinin mümkün olduğu; kadınların da matematikten, teknolojiden, yönetimden anladığı; teknolojinin eşitlik için bir fırsat yaratabileceği; kadınların siyasi temsilinin artması için mücadele edilmesinin gerektiği; ekonomik sıçrama için kadınların katkısının şart olduğu; kadınların çalışma yaşamında eşit ve etkin temsillerinin temel bir insan hakkı olduğu ve bu hakkın kullanımına ilişkin sorunların el birliği ile çözülebileceği olarak sıralanabilir.

Dolayısıyla SAGE-İşte Eşitlik projesinin genel amacı çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına ilişkin anlayışı yerleştirmek biçiminde özetlenebilir.

Projenin özel amaçları; istihdama katılım, kazanç, zaman ve güç alanlarındaki eşitsizlikleri görünür kılacak eğitim, program ve etkinlikler düzenleyerek çalışma yaşamında cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalığı artırmak ve genç kadınları güçlendirmektir.

Bu hedeflere ulaşmayı sağlayacak etkinlikler iş yaşamında cinsiyete dayalı hak ihlallerinin sona ermesine ve eşitliğin sağlanmasına katkıda bulunma potansiyelleri hesaplanarak ve özellikle kadın üniversite öğrencilerinin çalışma yaşamına katılmalarına ve kalıcı olmalarına yönelik olmak üzere gençlerin umut, cesaret, yönlendirme, teşvik ve desteğe olan ihtiyaçları gözetilerek tasarlandı.


Hedef Kitle Ve Paydaşlar

SAGE-İşte Eşitlik Projesinin sonuçlarından doğrudan ve olumlu etkilenecek gruplar bizim hedef kitlemizi oluşturdu. Çalışan ve/veya çalışma hayatına hazırlanan kadınlar, İstanbul’da bulunan üniversitelerin toplumsal cinsiyet, sosyal eşitlik ve çalışma yaşamıyla ilgili öğrenci kulüpleri ile lisans ve yüksek lisans öğrencileri ve kadın araştırmaları merkezleri, Etiler Soroptimist Kulübü üyeleri, Avrupa Soroptimist Federasyonu üyeleri, TSKF üyesi soroptimistler, dernek bursiyerlerini de kapsayacak şekilde TSKF bursiyerleri, KAGİDER, Yanındayız, İşte Kadın, Yönetim Kurulunda Kadın, Türk Üniversiteli Kadınlar dernekleri gibi STK’ların üyeleri, proje etkinliklerine doğrudan katılan veya sosyal medya hesaplarımızı takip eden kadınlar projemizin sonuçlarından doğrudan ve olumlu etkilenenler iken aileleri, arkadaşları ve yakın çevreleri de dolaylı faydalanıcılarımız oldular.

SAGE-İşte Eşitlik projesinin uygulanmasını destekleyen diğer paydaşlarımız T.C. Dış İşleri Bakanlığı AB Başkanlığı, T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi, AB Delegasyonu, İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yönetimleri ile kadın çalışmaları, sosyal hizmet ve toplumsal cinsiyet çalışma birimleri, Avrupa Soroptimist Federasyonu (SIE) Yönetimi ve SIE üyesi Belçika, Polonya, Danimarka, İzlanda, Ruanda, Kenya, Avusturya, İsviçre, İsrail, Romanya, Kuveyt Soroptimist Federasyonları, TSKF Yönetimi, İstanbul, Boğaziçi, Şişli, Levent, Ataköy, Marmara, Moda, Pendik Soroptimist kulüpleri, derneğimizin kardeş kulüpleri Ankara’dan Gaziosmanpaşa, İzmir’den Karşıyaka kulübü, Balat Kültür Evi, Aydın, Ayvansaray, Bahçeşehir, Beykoz, Galatasaray, İstinye, Maltepe, Marmara, Medeniyet, Medipol, Nişantaşı, Yeditepe, İstanbul Teknik Üniversiteleri, Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Hukuk Kulübü, Beykoz Üniversitesi Kadınlar Kulübü, Galatasaray Üniversitesi İşte Kadınlar Kulübü, İstanbul Aydın Üniversitesi İşte Kadınlar Kulübü, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Felsefe Kulübü, İstanbul Medipol Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü, Marmara Üniversitesi Girişimci Kadınlar Kulübü, İstinye Üniversitesi Sosyal Çalışma Kulübü, Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü, Yeditepe Üniversitesi İşte Kadınlar Kulübü, KAGİDER, Yanındayız, Galatasaraylılar Dernekleri ile Genpa ve Yapı Kredi Bankası idi.


İşte Eşitlik Projesi Uygulama Süreci

SAGE-İşte Eşitlik projesi Ocak-Aralık 2019 döneminde İstanbul’da uygulandı ve dört ana bileşeni vardı:

  • 1. Üniversitelerin lisans ve yüksek lisans programlarında okuyan genç kadın ve erkeklere yönelik cinsiyet eşitliği farkındalığı eğitimlerinin gerçekleştirildiği İşte Değişitlik Üniversite Etkinlikleri,
  • 2. SAGE-İşte Eşitlik projesinin sürdürebilirliğini sağlamak üzere üniversitelerdeki lisans öğrencilerinin gönüllü katılımlarıyla yürütülen Değişitlik Elçileri Programı,
  • 3. Profesyonel iş ve meslek kadınlarının iş yaşamına hazırlanan genç kadınları ekonomik hayatın kalıcı ve güçlü aktörleri olabilmeleri için güçlendirdiği Mentorluk Programı,
  • 4. Ulusal ve uluslararası konuşmacılarla iş yaşamındaki mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin mercek altına alındığı ve sorunları çözecek iyi uygulama ve politikaların paylaşıldığı Uçuruma Köprü Kuran Kadınlar: İş Hayatında Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Konferansı.

Proje Çalışma Ekibinin Oluşturulması

SAGE-İşte Eşitlik projesi Proje Çalışma Ekibi’nin oluşturulmasıyla başladı. Dernek başkanımız, başkan yardımcısı ve saymanımız bir yandan proje süresince istihdam edilecek proje koordinatörünün arayışı içindeyken, diğer yandan dernek üyelerine çalışma ekibinde yer alma çağrısı yaptılar. Gönüllülerle oluşturulan proje ekibiyle birlikte çalışarak projenin tüm program aktivitelerinin planlanmasından, yürütülmesinden ve sonuçlandırılmasından sorumlu olacak, bütçeleme ve raporlamayı takip edecek, tüm dokümantasyonu tamamlayarak kapanış dosya ve raporlarının proje fon sağlayıcıları nezdinde teslimini gerçekleştirecek proje koordinatörümüzün belirlenmesiyle ekibimiz tamamlandı.

Gerekli görülen durumlarda toplantı gündemi veya kararları tüm dernek üyeleriyle paylaşıldı. Ayrıca, TSKF web sitesine de yüklenen aylık sirkülerlerle Türkiye’deki diğer Soroptimist dernekleri de bilgilendirilirken, gerçekleştirilen etkinlikler TSKF ve SIE web sitelerinde program odak raporları ile paylaşıldı.


Görünürlük ve Sosyal Medya Aktiviteleri

Proje aktivitelerinin hedefler doğrultusunda en iyi şekilde gerçekleştirilmesi kadar yapılanların ve mesajların görünür kılınması da önemli olduğundan, önce bize kılavuzluk edecek bir iletişim stratejisi oluşturduk. SWOT analizi sonrasında iki temel noktaya yoğunlaşmayı kararlaştırdık; toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalığın yükseltilmesi ve derneğimizin bilinirlik düzeyinin artırılması. Bu iki amaca hizmet edecek mesajları proje etkinlikleri kapsamında nasıl, nerede, ne zaman, kime, hangi destekleyici materyaller ile iletmek istediğimizi listeledik.

Görünürlük faaliyetleri ve sosyal medya iletişimi için proje kapsamında profesyonel destek aldık. Çevrimiçi faaliyetlerimiz kapsamında, görünürlüğü artırmak ve projenin dört bileşeni bazında gerçekleşen aktivitelerini detaylı şekilde paylaşmak üzere web sitemiz ve sosyal medya hesaplarımız aracılığı ile yürüttüğümüz iletişim kampanyasını Sinaps İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. firması uyguladı.

Proje kapsamında yürütülecek her etkinlik için sosyal medya iletileri oluşturulmasına, aktiviteler öncesinde ve sonrasında paylaşım yapılmasına karar verdik. Aktiviteler esnasında çekilen fotoğraf ve videolar uygulama sonrası sosyal medya paylaşımlarımızın temel kaynağını oluşturdu. Ayrıca aktivitenin içeriğine koşut bilgi ve grafikler içeren paylaşımlarımızla gerçekleştirilecek etkinliğin teknik bilgilerle okunmasını sağladık, bilginin yaygınlaştırılmasına ve farkındalık artışına katkıda bulunduk.

Proje boyunca sosyal medya etkileşim düzeyimizde ciddi artışlar sağladık. Sosyal medya paylaşımlarıyla çevrimiçi, etkinlikler sırasında ise doğrudan iletişim kurulması ile derneğin sosyal medya hesaplarını takip eden kişiler 3 kat arttı. Sosyal medyadaki takipçilerimiz Instagram’da 50’den 522'e; Facebook’ta 434’e yükseldi, toplamda 953 kişiye ulaştı.

Sosyal medyayı aktif kullanmamızın yanı sıra, etkinlik içeriklerine uygun olarak projenin görünürlüğünü artırmak ve mesajları hatırlanır kılmak amacıyla çeşitli materyaller kullandık; tüm etkinliklerimiz için ayrı ayrı tasarlanıp uygulanan posterler, katılımcılara sırt çantaları içinde dağıttığımız kalem ve bloknotlar, eğitimlerimize ve konferansımıza katılanlar için hazırladığımız sertifikalar, dosyalar, davetiyeler, basına yolladığımız kitler, konferans sırasında dağıttığımız broşürler, tüm etkinlikler sırasında kullandığımız bayrak ve roll-up’lar, vb. Bu materyallerin AB görünürlük kuralları uyarınca üretilmesine de azami özen gösterildi.



Ankara Eğitim Toplantısı

Proje Yönetim Ekibi Çalışma Toplantıları



PROJE KÜNYESİ


Proje Adı: İŞTE EŞİTLİK

Yürütücü Kurum: Etiler Soroptimist Kulübü İş ve Meslek Kadınları Derneği

Dönem: Ocak-Aralık 2019


Gül Üstün Proje Direktörü
Melek Sine Berkem Proje Temel Tanıtım Stratejisi Koordinatörü
Zehra Canfesci Proje Saymanı
Yudum Uğur Proje Direktör Yardımcısı ve Hukuk Danışmanı
Hale Cide Demir Toplumsal Cinsiyet Eğitimleri Sorumlusu
Hüray Böke Mentorluk Programı Koordinatörü
İnci Erdem Ölçme ve Değerlendirme Koordinatörü
Seren Sapmaz Hukuk Danışmanı
Suzan Tepe Sosyal Medya Takip Sorumlusu
Emine Erdem Dış İlişkiler Koordinatörü
Azize Namdar Proje Koordinatörü